Bir sektör düşünün… Modellik yarışmalarında derece alan gençlere o gece aceleyle başrol teklif eden yapımcılar olsun, o yapım şirketi dizilerinde bazı yeni “oyuncu”ları dublajla oynatsın… Sonra o yapım şirketinin yöneticisi çıksın başka bir oyuncu hakkında “Ona oyuncu diyenin…” gibi laflar söylesin kendi işlerini düşünmeden…
Şu an bu söylem, Türkiye’de magazin gündeminin gerçeği… Ben ise çelişkinin neresinden tutsam elimde kalıyor. Mesela, “madem oyunculuk titrini yüksek görüp kimi oyunculuk yapanları o sıfata layık addetmiyorsunuz o zaman neden bu titri taşıyamayan kişileri oyuncu olarak dizilerde oynatıp bu mesleğin adını kötülüyorsunuz? Diyelim herkes oyunculuk yapabilir görüşüyle mankenlere rol teklif ediyorsunuz o zaman neden “kimse ona oyuncu demesin” gibi bir tavırla bu titri başka oyunculara layık göremiyorsunuz da ulvileştiriyorsunuz? Madem kimi oyuncular bu namı taşımaya yetkin değil, kendi şirketinizin oyuncularını geçer not verip mi ekrana sürüyorsunuz ?” soruları aklımı kurcalıyor. Bu söylem içinde çelişkili olan kim bilemedim?
Bana kalsa herkes her işi yapsın, herkes oyuncu da olsun marangoz da… Nasılsa bir süre sonra geriye ya en iyiler ya da işi en iyi pazarlayanlar kalacak, ki bence her ikisi de başarıdır, kavgayla “o bu işi yapamaz” demeye ne gerek var? Hem de kendi işlerine dönüp bakmadan…