Takip edenler bilir Kiraz Mevsimi’nin 1. bölümünü izlerken “bu dizi tutar” diye tweet atmıştım, ilk bölüm ile dizi kanalını ilk 20’ye bile sokamadı ancak 2. bölüm itibarıyla işler değişti. Dizi o günden bu yana gün birincisi olarak ekranda, Kiraz Mevsimi neden tuttu, neden ilk izlenimde bile tutacağının garantisini veriyordu ve nasıl oldu da 2. bölümden fanların gönlünü çaldı?
Kiraz Mevsimi’nin dinamikleri, her ne kadar diğeri fantastik bir dizi olsa da, Sana Bir Sır Vereceğim’in izlerini taşıyor. İki dizinin yalnızca bazı oyuncuları, kanalı ve yönetmeni aynı değil, iki dizinin en büyük ortak paydası izleyici/hedef kitlesi. Haydi yakından bakalım…
Çapkın Erkekler Masumiyet ile Yola Getirilir…
Kısa sürede sosyal medyanın en çok konuşulan dizisi haline gelen Kiraz Mevsimi, Öykü ve Ayaz aşkıyla genç izleyicilerin kalbini çalıyor. Zengin ve çapkın erkek Ayaz, aklını karıştıran saf genç kız Öykü ile yakınlaşıyor ve hikaye başlıyor. Öykü ise aslında yıllardır Ayaz’ın ortağı Mete’ye aşık. Mete de Öykü’nün en yakın, zengin avcısı arkadaşı Şeyma ile birlikte. Biraz karışık ve tanıdık denklem değil mi, biraz Kavak Yelleri, biraz Gentleman’s Dignity… Her aşk hikayesinin olmazsa olmazı zengin fakir farkı hikayemizde de mevcut, genç kızın henüz kimseyle öpüşmediğini bile belirtmeden olmaz zira dizinin lokomotifi işte bu, yani çapkın erkeği yola getiren masumiyet… Alt metindeki bu muhafazakar mesajın genç izleyici için çekiciliğini vurgulamalıyım. Daha önce aynı cümleleri Sana Bir Sır Vereceğim’deki Aylin Tilki aşkı için de yazmıştım, Türkiye gibi muhafazakar değerlerin kadın bedeni üzerinde test edildiği bir ülkede cinsellikten uzak durması öğütlenen genç kadınlar için bu aşkın kutsallaştırılmasına şaşmamalıyız. İlk öpüşmesini Mete ile hayal eden Öykü’nün kendini Ayaz’ın kollarına atıp ardından utanması, daha önce kimseyle öpüşmediğinin haykırılması onu “çekici” kılan öğelerden biri.
Öykü’nün kendiyle konuşacak derecede yalnız olması kadar Mete’ye duyduğu platonik aşk da izleyici için çekim merkezi. Efendiler hatırlatayım, reyting ölçümlerinde AB grubunun etkisi azaltıldı hatta sermayenin el değiştirmesiyle AB grubu da göreceli olarak muhafazakarlaştı. Büyük şehirler dışında kadınlar ve aşk yaşadığınız kadar özgür değil. Genç kızlar platonik aşklarla büyüyor, kendiyle konuşuyor ve aynen Öykü gibi ilk öpüşmesinin hayalini kuruyor. Kendi bedeni üzerinde söz sahibi olmadığı baskılanan genç kadınların, zengin ve çapkın erkeğin aşık olduğu masum genç kadın hikayesine ilgi duyması şaşılacak bir şey değil, doğal olarak bu dizideki aşkın bu kadar fenomenleşmesi de… Aynı Sana Bir Sır Vereceğim’deki Aylin ve Tilki aşkı gibi… Onlar da doğaüstü güçleri nedeniyle birbirlerine dokunamıyordu hatırlarsınız.
Elbette Öykü karakterinin çocukluğu, heyecanları, mimik ve jestleri de sevilmesinin bir diğer nedeni. Ayaz için aynı şeyi söyleyemesem de Öykü’nün fenomenleşeceğine eminim. 3. Bölümden itibaren seslendirme değişse de iyi poz vermenin oyunculuk olmadığının izleyici tarafından ayırt edildiğine ve edileceğine eminim. Neyse…
Kiraz Mevsimi Gençlere Anlatılan Bir Aşk Masalı
Gelelim zengin fakir karşılaştırmasına. Ayaz’ı, annesi Önem’i, Mete’yi vs. düşünün. Farkında mısınız, zengin tarafta mutluluk eksik bu dizide, Öykü ve ailesi ise başı beladan kurtulmasa, çalışmak zorunda olsa da mutluluğun kıyısında insanlar. Evet bu da bir dizi klişesi, yani mutluluğun parada olmadığının gösterisi ve total bazlı ölçümlerin dengeleri belirlediği TV dünyası için sağlam bir izleyici çekme hamlesi. İzleyicinin bu dizide kendini özdeşleştirmesi beklenen karakter Öykü, bu nedenle sürekli sorun yaşayan ancak mutluluk dersleri çıkaran da o. Olcay da Şeyma da bu nedenle en çok Öykü’ye düşman.
İlerleyen bölümlerde muhtemelen Mete, Öykü’nün ona olan aşkını öğrenecek ancak Öykü bu sırada çoktan Mete’ye duyduğunun çocuksu bir heves olduğunu anlayarak Ayaz’a aşık olacak. Evet biraz Kavak Yelleri hatta ve hatta Bir İstanbul Masalı’nı anımsattı değil mi? Şüphesiz benziyor ama Kiraz Mevsimi klişeleri nedeniyle kötü bir iştir demek de haksızlık zira okul içinde geçen komedi-gençlik dizilerinin yanında Kiraz Mevsimi bir denklemin ürünü. Risksiz bir gençlik dizisi. Çerez bir yaz hikayesi, taze bir gençlik fenomeni. Bu dizi daha çok konuşulacak göreceksiniz, dizi TT her hafta olacak, fanlar diziyi eleştirenleri topa tutacak, karakterlerin adına web sayfaları açılacak… Şaşırmayınız, gençler için aşkı ekrandan öğrenmek çok acı olsa da gerçek maalesef bu… Kiraz Mevsimi bir masal, çocuklara değil gençlere anlatılan bir aşk masalı.
Sen bu masalı sevdin mi diye sorarsanız, evet ekranda bir boşluğun dolduğunu düşünüyorum. İlk bakışta genç oyuncuların mimikleri biraz “abartılı” gelse de Kore dizileri esintili bu dizi entrikalı alternatiflerin yanında dinlencelik ve eğlencelik iyi bir alternatif.
Gizem Kaboğlu
Dipnot Televizyon yazılarını ve çok daha fazlasını Dipnot Tablet dergide okuyabilirsiniz.
App. Store’dan iPad ve iPhone’nunuza ÜCRETSİZ indirmek için tıklayınız.