Daha önce de belirtmiştim bu sezon ekranda çok romantik komedi olacak, yarısından çoğunda anlaşmalı ilişki, evlilik olacak diye. Gördüğünüz üzere başladık. Bu yazıyı okuduğunuzda Çilek Kokusu, Kiralık Aşk, Adı Mutluluk, Kalbim Ege’de Kaldı, Fabrika Kızı ve Tutar mı Tutar başlamış olacak.
Öncelikle Kiralık Aşk 1-0 önde başladı, her ne kadar zengin aile karikatür olsa ve izleyici için bir özdeşi noktası eksikliği bulunsa da dizi, başrollerin sinerjisiyle yükseldi. Keşke esas kadının ailesini biraz daha işleseydik dedim izlerken, belki hikaye açılacak ancak tefecilerin eline düşen ağabeyden başka gelecek vadeden bir akış olamayacak sanki orada. En azından orada geleneksel aile vurgusu olsaydı (Aşk Yeniden’deki gibi) orta yaşlı, orta sınıf izleyici çekmesi çok daha kolay olurdu dizinin. İlk bölüm reytingleri umut ışığı yakarken herkes Elçin Sangu ile Barış Anduç’un nasıl da yakıştığını konuşuyordu. Doğru cast, güzel enerji, yaz dizisi olunca ekranda eğlencelik alternatif bulundu. Kiralık Aşk’ın rakiplerine şimdiden kolay gelsin, eksiğiyle fazlasıyla belli oldu bu dizi yürür… En azından Eylül’ü çıkarır.
Çilek Kokusu’nun Kiraz Mevsimi’ni anımsatan ilişki denklemi Kalbim Ege’de Kaldı karşısında ilk bölümde olmasa bile ilerleyen zaman içinde belli ki zorlanacak. Zira Kalbim Ege’de Kaldı’da hem Ege komedisi, hem aşk üçgenleri, hem çirkin Betty süreci hem de düşman aileler çatışması mevcut. Üstelik dizinin dili bir hayli eğlenceli. Dile düşecek espriler çıkacağından şüphem yok.
Bir de atv’nin yaz kozu Günebakan var, Trakya komedisi olarak lanse edilen dizi romantik komediden ziyade aile komedisi olacak gibi. Tanıtımları beni pek de ikna etmeyen, senaryosunu Tükenmez Kalem’in yazdığı dizinin hikayesi şöyle: “Kasabanın yakınlarındaki ayçiçek tarlalarının sahibi Reşat zor durumda kalmış bunun için kızı Rüya`yı belediye başkanının oğlu Fettah`la evlendirmeyi bile göze almıştır. Babasının ticari emelleri için kız kardeşi Rüya`nın evlendirilmesine razı olmayan Rüzgâr, kendisini feda edip Belediye başkanının kızı Esra ile nişanlanmayı kabul ederek kalbine sünger çeker. Ta ki, on yıldır görmediği ve hiçbir zaman unutamadığı eski aşkı Günce kasabaya geri dönünceye kadar…” Umarım ben yanılırım.
Adı Mutluluk bizi İzmir’den İstanbul’a getirirken kamerayı Kumsal’ın hayatla ilk karşılaşma ve çatışmasının peşine takıyor. İlk bölümdeki “kızın sahibi var” gibi cinsiyetçi bazı replikler duyduğum dizi, beni kendinden soğuttu. Ezgi Eyüboğlu için ise Adı Mutluluk adeta Sudan Bıkmış Balıklar’daki rolünün bir kopyası. Orada da Ege’den İstanbul’a gelen bir kadın olarak izlemiştik kendisini. İlk bölüm reytinglerinde yüzü gülen dizi umarım önümüzdeki haftalarda da yeni rakipler karşısında izleyici tutmayı başarır. Fox’un bir diğer dizisi İnadına Aşk ise Kiraz Mevsimi’nde gördüğümüz farklı birçok ilişki çatışmasını aynı hikayede yan yana getiriyor. Kıskanç Karadeniz erkeğinin baskın olduğu çift de dizide ekrana gelecek, anlaşılan o ki zengin fakir aşkını sunacak patron çalışan ilişkisi de. Tanıtımları oldukça eğlenceli olan dizi belli ki erkeklerden “odun” bahsini açan hırçın kızımızın playboy patronu yola getirmesine sahne olacak. Elbette romantik komedi klişesi… Bu yaz romantik komediden gına gelecek demiştim, neyse FOX’un yeni panelde şansı yüksek. Dizilerinin tutma ihtimali panel sahibi izleyiciler düşünüldüğünde diğer kanallardan çok daha üst oranda. Dizinin yolu açık olsun…
Show tv’nin yaz kozları Fabrika kızı ve Tutar mı Tutar’a gelirsek. Fabrika Kızı, her şeyini bir anda kaybeden bir kadının yeni yaşamını konu alıyor. Zenginliğini, eski hayatını geride bırakan genç kadının “Fabrika Kızı” kimliği ile çatışması ekrana gelecek. Dizinin ilk bölümünün bir hayli iyi olduğu kulağıma gelenler arasında… Romantik komediyi iyi bilen Gökhan Horzum’un kaleme aldığı dizinin en büyük handikabı ise bir türlü yüzü gülmeyen, iç karışıklıktan kurtulup rahat nefes alamayan Show tv. Aynı kanalın bir diğer işi ise BKM yapımcılığında ekrana hazırlanan Tutar Mı Tutar… Woody Allen’ın Kahire’nin Mor Gülü, Atıf Yılmaz’ın Ah Belinda’sını ve Pleasantville adlı filmleri izleyenlerin aşina olduğu konu bu kez Show ekranlarına gelecek. Kahramanlarımız kendilerini bir TV dizisi içinde bulacaklar. Bahsini açtığım filmlerin çıtayı nasıl bir yere taşıdığını düşünürseniz dizinin işi zor, kanalı zor, bir de yazarların hem dizinin içinde geçen diziyi yazacağı hem de ana karakterlerin gerçek hikayelerini kaleme alacakları düşünülünce senaristlerin de işi zor. Yani aslında iki dizi yazılıyor. Umarım dizi bu büyük beklenti ve yükün altından kalkar.
Kanalın bir diğer romantik komedisi İlişki Durumu Karışık ise tamamını izlediğim bir Kore dizisinden uyarlama. “Full House” adıyla Kore’de ve Tayland’ta yayınlanan dizi evli numarası yapan, aynı evde yaşayan ünlü bir popçu ve çaylak bir yazarın hikayesini ekrana taşıyor. Adamın “öküzlüğü” ve kızın tecrübesizliği, sakarlığı üzerine ilerleyen hikaye diğer evlilik dizilerinin arasından sıyrılabilir. Ancak burada başrollere büyük sorumluluk düşüyor, zira dizinin ana hikayesi fragmanda görüldüğü gibi 4 değil aslında 2 karakter üzerinden yürüyor. Yayınlandığı ülkelerde sempatik karakterleri ve müzikleriyle fenomenleşen dizinin lokomotifi Berk Oktay olabilecek mi göreceğiz. Eda Ece’nin ilk kez göreceli olarak “kötü” bir karakter olarak izleyiciyle buluşacağını düşündüğümde dizinin dikkat çekeceğine garanti veriyorum. Show zor bir kanal, dizinin yerelleşmesi mühim, neden sonuç ilişkisi olmayan Kore dizilerinden ne kadar Türk dizisi çıkar, izleyici başrolleri yeterinde sempatik bulur mu göreceğiz. Yine de bu diziye bir şans verin derim.
Yaz ekranındaki romantik komediler böyle… İyi seyirler…
Gizem Kaboğlu – Dipnot Tablet Dergi