Yaz’ın Öyküsü geçtiğimiz haftalarda merhaba dedi, Pazar akşamları Kanal D ekranlarına gelen dizinin yükselen ivmesi dikkat çekici elbette. Ancak asıl dokunmak istediğim nokta bir karakter üzerinde. Mert… Tansel Öngel’in canlandırdığı karakter alt metninde ilginç notlar taşıyor. Öncelikle herkeste olan endişelere parmak basan dizilerin tuttuğunu daha önce de belirtmiştim. Yaz’ın Öyküsü Mert özelinde „ya bir çocuğum varsa“ endişesine denk düşüyor.
Behzat Ç ile Tek Ortak Noktası Şarkısı Değil!
Dizinin geçtiğimiz hafta yayınlanan bölümünde Pilli Bebek’in Behzat Ç için hazırladığı Duruyor Zaman’ı Mert kızı Yaz için seslendirdi. İki dizinin tek benzerliği şarkısı değil, normalite dışındaki baba karakterler iki dizinin de belkemiği.
Şu ana kadar çok az karakterde babalık sancılarını gördük, Behzat Ç, Poyraz Karayel bu işlerden ikisiydi ve bu antikahraman babalarımızın arasına şimdi bir de Mert eklendi. Yaz’ın Öyküsü’nü bu nedenle kayda değer buluyorum. Kızı olduğunu öğrendiğinde „Boşver anne, bilmiyoruz sayalım“ diyebilecek kadar gamsız, önce kızını istemeyip sonra kendini affettirecek kadar dengesiz bir baba Mert. Kızıyla sevgilisi olup olmadığı esprileri yapacak kadar, onu kendi sevgilisiyle tanıştıracak kadar modern, doktor olmasına rağmen barda şarkı söyleyip tamirhaneden bozma bir yerde yaşayacak kadar kuraldışı bir karakter. Kızına yemek hazırlayan, onu dansa kaldıran, birlikte bara götüren, motosiklet kullanan bir tür yeni baba figürü tanımlıyor karakter. İzlerken pekçok izleyici gibi benim de „ne gıcık bir adam“ dememe rağmen karakter şeytan tüyü ile etkiliyor, kimi zaman gülümsetiyor.
Dizinin muhafazakar yanı ise Vildan Atasever’in canlandırdığı Umut üzerinden işliyor. Kontrolcü bir kadın Umut. Erkekler babalığı öğrenirken anneliği içselleştirmiş olacak kadar kalıpların içinde bir kadın. Özetle anneliğin kabulü dizide babalıktan çok daha kolay, Umut’un kızı için savaşması da çok doğal. Toplumsal önkabulümüzde olduğu ancak sosyal bilimlerce onanmadığı üzere „annelik içgüdüsü“ dizide de devrede. Baba ve ebeveyn olmayı öğretirken kendini de büyüteceğini tahmin ediyorum Mert’in ve elbette Umut’un hem Yaz’a hem de Mert’e annelik yapacağını…
Geçen zaman içinde Mert ile Umut’un yalnız karakterlerinin değil ait oldukları yaşam stilinin ve statülerinin de farklılaştığı ortada. Aralarında küllerinden doğabilecek muhtemel aşkın engelleri bu nedenle bol olacak. Giyimlerinden kullandıkları ulaşım araçlarına, jargonlarından alışkanlıklarına kadar iki karakter taban tabana zıt. Mert zengin bir aileden gelse bile öyle yaşamazken, Umut yükselen kariyeriyle beraber çok daha zengin bir hayat sürüyor. İkili arasında bu temelde bir çatışmanın da yükseleceği aşikar. Nişanlılar ve sevgililerin varlıklarını hiç karıştırmıyorum.
Yaz Kime Aşık Olacak?
Yaz’ın bir şekilde babasını andıran erkeklerden hoşlandığı Ferhat’a olan ilgisinden de belli, o da aynı derecede pervasız, sonuç odaklı ve an için yaşayan bir genç. Kuvvetle muhtemel Yaz gelecek bölümlerde Ferhat’tan ziyade Ege ile ilerleyecek. Ancak karakterin geçmişi gereği ilerleyen bölümlerde kendinden büyük ve Mert’e benzeyen bir erkeğe de aşık olabilir. Baba eksikliğinin kuvveti ve Mert’in ilerleyen bölümlerde de bu dengesizliği sürdüreceği düşünülünce en muhtemel gelecek bu gibi görünüyor.
“İyi de neden aşık olacak kardeşim net bir şey söyle” diyenlerdenseniz daha önce de belirttiğim örnekle açıklayayım. Diyelim ki dişiniz ağrıyor, ağrımaması için temkinli mi olursunuz yoksa onun üstüne giderek o dişle sürekli oynar mısınız? Deneyimlerinizi aklınıza getiriniz. Onu yoklarsınız, hala acıyor mu kontrol edersiniz hatta bir süre sonra bu acıdan beslenmeye başlarsınız, alışkanlık olur. Yaz’ın yarası da ailesi ve elbette ilişki denklemi üzerinden düşünürsek babası olarak düşünülebilir… Dizilerde de bunun örneğini çok sık gördük, görüyoruz kadınlar babalarına benzeyen adamları buluyorlar ve ağrıyan dişlerini kontrol ediliyorlar hala acıyor mu diye… Bu aşktan besleniyorlar, bu yüzden bu aşk bu kadar canlarını yakıyor ve izleyici çekiyor.
Yaz ile Ekim Arasındaki İlişki Arkadaşlık Değil
Dizideki asıl aşk ise bence alt metinde mevcut ancak görünürde saklı… Açık açık söylüyorum, bu dizi başka bir ülkede yapılıyor olsaydı Yaz ile Ekim arasında eşcinsel bir ilişki olurdu. O kadar net ki… İkili arasındaki diyalogları bu şekilde izleyiniz, aradaki gerilimin nedeni „iyi arkadaş olmak“ veya „arkadaşlığa ihanet“ten ayrışıyor. Bir de bu gözle bakın, bakalım siz de aynı hisse kapılacak mısınız?
İyi seyirler…