Dizi Karakterlerine İsim mi Kalmadı?

Nasıl bir kıtlık yaşanıyorsa artık her dizide aynı isimleri görmeye başladık. İlk olarak Bizim Evin Halleri’nde duyduğumuz, sonra yanılmıyorsam MUCK dizisinde rastladığımız Rüzgar adı şu günlerin en moda ismi. Kaç dizide var birlikte sayalım dilerseniz:

Karagül’de Ece Uslu’nun canlandırdığı karakterin çocuklarından birinin adı Rüzgar…

Pis Yedili’de Melih Selçuk’un can verdiği karakter de aynı adı taşıyor.

Benim Hala Umudum Var’da Berk Oktay’ın oynadığı yapımcı karakterin kardeşinin adı da aynı…

İntikam dizisinde Nejat İşler’in oynadığı başrol de bu adda…

Rüzgar Erkoçlar’ın yarattığı fırtınadan olsa gerek her dizide bir rüzgar esiyor şu günlerde… Kıssadan hisse senaristlerimize isimler sözlüğü dağıtmak şart oldu galiba. 

Aramızda Kalsın : Ekranların Yeni Peri Masalı

Geçtiğimiz günlerde Oya Doğan Vatan Gazetesi’nde bir yazı yazdı “Biz ne zaman bu kadar kötü olduk?” diye soruyordu. Süper Baba, İkinci Bahar gibi dizilerin 10 yıldır ekranda uzun süre yer alamadığını, bu minvaldeki aile dizilerinin ise küçük bütçeler nedeniyle geride kaldığını anlatıyor, bu dizileri özlediğimizden bahsediyordu. Yazıya tamamen katılıyorum, bir örnek daha ekleyerek. Benim için de yeri dolmayan o dizi Yeditepe İstanbul’dur. Birbiriyle kan bağı olmayan ancak aile olmayı kan bağına indirgemeden dayanışmayı, aile sıcaklığını ekrana yansıtan dizi hala evde duran dvdleri ile kitaplığımın başköşesindedir.

Biraz önce Aramızda Kalsın fragmanlarını izlediğimde aklıma bu yazı ve özlem geldi. Geçtiğimiz yıllarda Bizim Yenge, Canım Ailem ve Kapalıçarşı, biraz daha geçmişe gidersek Sultan Makamı bu tarza benzer denemelerdi. Entrikadan uzak günlük hayata yakın bu hikayelerin hiçbirinin ömrü çok uzun olmadı ve maalesef ekranlara kısa sürede veda etti. Aramızda Kalsın’ın sonu benzemesin diye umuyorum, zira bu kadroyu bir daha mumla arasak yan yana göremeyiz. Uğur Yücel, Binnur Kaya, Caner Cindoruk ve Gökçe Bahadır her biri iyi ve bir arada frekansları merak edilen oyuncular.

Fragmanda dikkatimi çeken nokta ses miksajında sorun olması, umarım dizide bu handikap olmaz. Dizide dul bir kadının aşkının anlatılması başlı başına yeni bir şey. Hatırlarsınız biz Öyle Bir Geçer Zaman Ki’de Cemile’ye o aşkı yakıştırabilmek için 3 sezon beklemiştik…

Neyse, Aramızda Kalsın dizi hakkında eleştiride bulunmadan önce en azından ilk bölümü beklemek gerek bu yazı ise “hatırlatma” amacı taşıyor. 19 eylül’de bu diziyi izlemeyi unutmayın diye… İlk yayından sonra görüşmek üzere…

Dizinin konusu ise şöyle:
Peri masalı gerçek olacak mı?
Ömründe hiç başka bir şehre gitmemiş, otuz yaşında, iki çocuklu dul bir kadının hayatı eğlenceli bir peri masalına dönüşebilir mi? Bu hayat Yadigar’ınsa ve Hüsne, Bahattin, Civan ile yola çıkmışsa, evet! Yadigar’ın bu masalı yaşayabilmesi için, bazı kabusları görmesi gerekmişti.

Yadigar, “Ömrümün en kara günü” dediği günde, ilk kez gerçek bir aileye ve büyük bir aşka; izleyiciler de özledikleri sıcak, samimi ve bir o kadar eğlenceli aileye kavuşacak.

Aramızda Kalsın Dizi
Aramızda Kalsın Dizi

“Bugün Olsa Behzat Ç. Bitmezdi”

Kimileri bu cümleyi birkaç yıl sonra daha yüksek sesle söyleyebilecek. Kimilerinden kastım Behzat Ç’nin reyting nedeniyle yayından kaldırıldığını ileri sürenler. Bence öyle değil, dizinin siyasi ve sosyal duruşunun dizinin sonunu hazırladığını düşünüyorum neyse konumuz bu değil…

Ankara merkezli teknoloji şirketi Kimola’nın, Sosyal Rating analizleri sağlayan Social TV Analytics servisini Türkiye’de kullanıma soktuğu haberi duyulmaya başladı . Social TV Analytics servisi, Türkiye yayınlanan 182 adet TV yapımının sosyal rating değerini ölçümleyerek, TV kanalları, yapım şirketleri, medya satın alma ajansları ve markalara yönelik analiz araçlarını kullanıma sunacak.

Geçtiğimiz aylarda Nielsen’ın ölçüm yaptığı pek çok ülkede bu sistemi kullandığını ancak Türkiye’de ölçümü AGB Nielsen değil TNS ve SBT yaptığı için şimdilik böyle bir gelişmenin bizim sistemimizi etkilemediğini yazmıştım. Social TV Analytics ne kadar rağbet görecek reklam derneklerinin, reklamverenlerin, kanalların datayı ne kadar ciddiye alacak zaman gösterecek. Eğer beklenen olur ve sistem reyting ölçümlerine entegre olur veya ayrı bir rapor olarak sunularak reklamverenlerin dikkatini cezbederse önümüzdeki sezon birçok yeniliğe gebe demektir.

Ne olur derseniz? Yumurta kafa hesaplara RT’ler, kullanıcı sayısı fazla olan fenomenlere ücret karşılığı tweet attırma, sahte hesaplarla TT yapma gibi pek çok “dalavere” bu sistemin de güvenilirliğini sorgulatacaktır. Twitter’ın yeni aktif hesap tespit sistemi sayesinde yumurta kafalar silinse de bu durum dijital ajansların önemini artırarak aktif ancak ajanslar tarafından profesyonel olarak kontrol edilen hesaplar üzerinden organik izleyicinin yanı sıra manipülasyon yapılabileceği şüphesini de doğuracaktır.

Elbette zaman içinde tüm bu sorunlar da açılabilir o zaman da “yanlış zaman yanlış kanal” serzenişiyle Behzat Ç’yi, Leyla ile Mecnun’u ve İşler Güçler’i anan, kulağını çınlatan çok olacaktır. Ben gerçi üç dizinin de bitirilme nedeninin reytinge indirgenemeyeceğini düşünüyorum ya neyse…

Çağatay Ulusoy Ryan Olmuş Bile!

İzleneceği 1 km uzaktan belli olan, kendi kitlesini oluşturacağına emin olduğum bir dizi Medcezir. Diziyle ilgili ilk yorumlarım daha önce yazdığım şu yazıda bulunuyor, bu kez ikinci fragmanı değerlendirmek istiyorum.

Medcezir Dizisi

-Müzikler ilk izlenim olarak “budur” dedirtecek cinsten. Şimdiden dizinin müzikleriyle The O.C.’nin müziklerinin efsanevi namını Türkiye sınırlarında yeniden üreteceğine eminim. Eline sağlık Toygar Işıklı…

-Cast’ın çok uyumlu olduğunu daha önce de yazmıştım, oyunculuk tartışmasının bu aşamada ayrı tutulması gerektiğini de… Fragmandan gördüğüm Barış Falay ve Mine Tugay ikilisinden bu sezon çok güzel bir oyun izleyeceğimiz. Barış Falay’ın Şehir Tiyatrosundan bu yana yıllardır onlarca oyununu izlemiş biri olarak bu tip bir rolde ilk kez ekranda göreceğim için heyecan duyduğumu yazmasam olmaz.

-Gençlik dizilerinde alışık olmadığımız kalitede (Güneşi Beklerken hariç o dizinin de yönetmenliğini çok beğeniyorum) görüntüler gördüm. Sıradan bir gençlik dizisi değil The O.C. uyarlamasına yakışır bir yerli dizi izleyeceğimiz bu fragmanla belirginleşti.

-Çağatay Ulusoy’dan Ryan olur mu diye sormuştum twitter’da yanıtı ben veriyorum, olmuş bile…

İyi seyirler…

Mehmet Akif Alakurt’lu Fatih İlk Fragmanıyla Ekranda

Mehmet Akif Alakurt’un Fatih Sultan Mehmet’i canlandırdığı Fatih dizisinin ilk fragmanı ekrana geldi. Dizinin detaylarını zaten takipçileri bileceğinden direkt ilk yorumlarıma yer vermek istiyorum.

– Muhteşem Yüzyıl gibi çıtayı çok çok yükseğe taşıyan bir diziden sonra Fatih’in sürekli bu yapımla kıyaslanacağı ve çok eleştirileceği kesin.

– Dizinin (fragmanda bile) müzikleri ilk anda izleyiciyi etkiliyor, tabi tüm tema müziklerini dinlemek lazım ancak görüntü yönetmenliği, kostüm seçimi de bizi iyi bir prodüksiyonun beklediğinin sinyalini veriyor.

-Tanıtımda geçen “Büyük Türk”, “Cihan imparatoru” sıfatları ve ilk fragmanda bile yer bulan bayrak detayı dizinin milliyetçi öğelere sırtını dayayacağını ilan ediyor adeta. Günümüzün “cihana yeten ülke” illüzyonlu dış politika stratejileri düşünüldüğünde bu muhafazakar söylemlerin rahatsızlık yaratmayacağı aşikar. En azından %50’li ekran başına oturtur dizi, ekran başında tutabilir mi onu zaman gösterir…

-Fragmandan bağımsız dizi beklentime gelirsek, Mehmet Akif Alakurt ve Gamze Özçelik’in oyunculuğundan şüpheliyim. Tabi ekrandan uzak kaldıkları sürede sıkı çalışmayla eksikler giderilmiş olabilir. Kıvanç Tatlıtuğ nereden nereye geldi ama bu önyargı izleyicide de olacaktır demedi demeyin. İyi ki bu role olmuş dediğim oyuncu ise Seda Akman, bu diziden hiçbir sahnesini izlememiş olmama rağmen kendisinden çok umutluyum. Oyunculuğunu seviyorum.

-Fatih tutar mı derseniz ilk bölümü izlemeden bir şey söylemek doğru olmaz. Büyük prodüksiyon olması, neoosmanlı hayranlığı pompası, popüler oyuncular seçmesi, iyi bir yönetmen ve sanat ekibi vadetmesi dizinin artıları ancak gerçekten oyunculuk izlemek isteyen seyircinin önyargılı olabileceği cast seçimi, Muhteşem Yüzyıl kıyası da dizi için baştan eksi… Zaman gösterecek, ilk bölüm sonrası daha doğru tespitler yapabilirim. İyi seyirler…

Fragman:

[youtube=http://www.youtube.com/watch?v=9755Za4Cjs8&w=420&h=315]

Müzikseverlere İki Hatırlatma Akustikhane ve Evden Uzakta

Artık 6. sezonunda olan ve izleyici kitlesi azımsanmayacak sayıda bulunan programı yazma sebebim sürekli TV’de rastlamam. Abartmıyorum her kanalda Akustikhane var. Yeni bölümleri hangi kanalda yayınlanıyordu karıştırıyor insan izlerken.Şimdiye dek onlarca sanatçıyı konuk, birçok güzel ve özel kaydı dinleyicilere armağan eden program şimdilerde yeni bölümleriyle Cumartesi akşamları TV8’de.

 

Tabii bu yeni bölüm ilanı biraz indirgemeci oluyor zira program hafta sonu sabah, öğlen ve akşam farklı saatlerde, eski bölümleriyle, farklı kanallarda izleyicilerin karşısına çıkıyor. Şimdiye dek Skytürk, CnnTürk’te yayınlanan ve son durak olarak TV8 ekranlarında izleyiciyle buluşan Akustikhane programların Doktorlar’ı haline geldi. Nasıl Doktorlar farklı kanallarda günün her saatinde karşınıza çıkabiliyorsa Akustikhane de aynen öyle. Programın yapımcısını ve yeni kanalını bilmem ama benim izleyici olarak bundan hiç şikayetim yok zira program tam anlamıyla müzik ziyafeti vadediyor.

Şimdiye kadar onlarca ismi, farklı müzik tarzlarından müzisyenleri konuk eden programı şiddetle tavsiye ederken yeni bir programdan daha bahsetme gereği duyuyorum…

İnternet televizyonlarının her geçen gün arttığı günümüzde netd’nin Evden Uzakta programı beni bağımlısı haline getirdi. Her hafta perşembe günleri ortalama yarım saatlik yeni bölümü internet sitesine yüklenen Evden Uzakta geneli açık havada, güzel bir manzara eşliğinde alınan kaydının yanı sıra sunucusuz ve dış sessiz olmasıyla da ilgi çekiyor. İzleyicinin sanatçıyla birebir iletişimine imkan tanıyan, aradan sunucuyu çıkararak samimiyet seviyesini yukarı çeken programın konukları da alternatif sesler olarak anılan isimlerden seçiliyor. Bu yazıyı yazdığım günlerde program 4. bölümünü yayınlamış durumda. Her biri birbirinden değerli sesler ekrana geldi şimdiye dek aman diyeyim bakmadan geçmeyin…

Galip Derviş Jenerik Müziği & Luxus’un Zonk’u

Beni sosyal ağlarda takip edenler bilir, daha önce yazmıştım. Galip Derviş jenerik müziği ile Luxus’un Zonk şarkısına ciddi anlamda benziyor. Baktım, Ekşi Sözlük’te de yazanlar olmuş. Ben de bloguma not düşeyim dedim.

Galip Derviş’in jenerik müziği şimdiye kadar pek çok dizi ve tiyatro oyununun müziklerine imza atmış kulvarında usta bir ismin, Tolga Çebi’nin imzasını taşıyor. Dizinin yönetmeni Barış Pirhasan’ın sözlerini yazdığı jenerik müziğine ses veren ise ünlü oyuncu Timuçin Esen…

Galip Derviş Jenerik Şarkısı:

[youtube=http://www.youtube.com/watch?v=7UNYz4mNmZg&w=560&h=315]

Luxus’un Zonk şarkısı ise grubun albümü Acayip Şeyler içinde 2. sırada yer alıyor. 2008 yılında duyulan şarkının söz müziği ise Alper Bakıner imzalı.

[youtube=http://www.youtube.com/watch?v=pOmyuQfSkxI&w=560&h=315]

Dinleyin bakalım, siz de benim ve riciric nickli Ekşi Sözlük yazarının benzerlik tespitine katılacak mısınız?

Şenay Gürler’e Nazar Değdi

Fox tv ‘nin beğenilen dizisi Görüş Günü Kadınları’nda güzelliği ve başarılı oyunculuğu ile göz dolduran Şenay Gürler’e nazar değdi. Adana Altın Koza Film Festivali’nin açılış töreninde Türk Sineması’nın dört yapraklı yoncası Türkan Şoray, Filiz Akın, Fatma Girik ve Hülya Koçyiğit’ın sahnede fotoğrafları çekilirken patlatılan havai fişekler nedeniyle gözünden yaralandı.

Şenay Gürler'e Nazar
Şenay Gürler’e Nazar

Konuklar arasında bulunan bir göz doktoru durumu fark ederek gözüne ilk müdaheleyi yaptı. Kalıcı bir hasarın olmadığı ve Şenay Gürler’in ertesi gün sette çekimlerine devam ettiği belirtildi.

Dizilerin Gizli Kahramanları: Müzisyenler ve Dizi Müzikleri

Yıl 1975, Türkiye televizyonlarının ilk yerli dizisi Aşk-ı Memnu ekrana gelmeye başladı. Entrikalı hikayenin akla kazınan bir tarafı da acı ve aşk eşlik eden notalardı. Yalçın Tura tarafından bestelenen bu müzikler televizyon tarihi için milat oldu. İkinci bir viraj da 1990’lı yıllarda alındı.

Yeni Türkü’nün başı çektiği bu sarsıntılı dönüşte Süper Baba ile yepyeni bir endüstri oluşuyordu. Ferhunde Hanımlar ile dizi izleyicisinin gönül telini titreten Yeni Türkü bu kez enstrümanlarının tellerine Süper Baba için vuruyordu. Aria imzası 90’lı yıllarda şimdilerin efsane olarak anılan dizilerinin jeneriklerine yazılırken asıl silinmeyen imza kuşkusuz aklımıza kazınan şarkıları oldu. O yıllarda yapımcılar dillere dolanan dizi müziklerini albümlerde toplamaya başladı ve aynı yıllar Türkiye’de dizi müziklerinin ilk kez piyasaya çıktığı zamanlar olarak takvimlerde işaretlendi.

Aile sıcaklığının hissedildiği Baba Evi, Mahallenin Muhtarları, Süper Baba gibi diziler nostaljik anlatıları ile herkesi hafızasında yer ederken, bu dizilerin her birinin müziği de kulağımızı doldurdu. Dizi müzikleri dediğimiz zaman akla ilk gelen isimlerin kısa kısa isimlerini aşağıda paylaşacağım ancak önce yaptığım küçük bir araştırma sonucunda şimdiye kadar bu konuda yazılan makale ve kitaplardan çıkardığım ufak notlara değinmek istiyorum. Araştırmalar gösteriyor ki dizi müzikleri dizilerin seyirci tarafından sevilip tutulmasında büyük rol oynuyor.

Dizi Müzikleri Müzik Sektöründe Önemli Paya Sahip

Araştırmaya göre dizi müziklerinin müzik piyasasında aldığı pay ortalama sektörün yüzde beşi kadar. Bu 2008 yılında İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nın (İSMMMO) yaptığı “Dizi ekonomisi” araştırmasının sonuçlarına göre belirlenen bir pay. Bugünü düşünürsek payın bu orandan daha yüksek olduğunu tahmin etmek zor değil. Dizi müziklerinin yalnız dizilerin başarısında rol oynadığını söylemek ise çok yüzeysel bir çıkarım olacaktır, dizi müziklerinin dizi yayından kalktıktan sonra bile satılması, dinlenmesi ve indirilmesi yapımcıları da memnun ediyor ve dizi başarısının da ötesinde kendi başarı hikayesini kaleme alıyor. Bu müziklerin cep telefonu melodisi olarak kullanıldığını da hatırlatarak dizi müziklerinin ekonomide düşünüldüğünden daha uzun kolları olduğunu belirtmekte fayda görüyorum.

Dizilerde Kullanılan Müziklerin İzleme Oranına Etkisi

‘Dizilerde kullanılan müziklerin izleme oranına etkisi’ adlı araştırma ise bizi ilginç bir gerçekle daha yüzleştiriyor. 962 öğrencinin katılımıyla gerçekleştirilen araştırmaya göre katılımcıların yüzde 76.8’i müzikten etkilendikten sonra diziyi izleme kararı alıyor. Konuda yapılan akademik çalışmalarda yer alan ve altı çizilmesi gereken bir konu da tematik müziklerin yanı sıra dizinin ön ve arka jenerik müziklerinin dizi başarısında ekstra önemli olduğu. Sadi Konuralp’in analizine göre dizinin hızlı temposu içinde kaybolup giden müzikler jenerik alanlarda daha çok dikkat çekiyor ve dizinin de değerini artırıyor.

Diziler Bitse de Müzikleri Hafızalarda

‘Dizilerde kullanılan müziklerin izleme oranına etkisi’ adlı araştırmaya göre gündemde olmamalarına karşın en çok hatırlanan dizi müzikleri ise şöyle: ‘Süper Baba’, ‘İkinci Bahar’, ‘Kurtlar Vadisi’, ‘Aliye’, ‘Bir İstanbul Masalı’, ‘Zerda’, ‘Deli Yürek’.

Peki, Bu İşten Kimler Para Kazanıyor?

2007 yılında TurkishTime’ın yaptığı araştırmanın sonuçlarına göre Türkiye’de müzik endüstrisinde toplam satış üzerinden alınan pay yüzde 15’i buluyor. Albümden kazanılan para kanal, plak şirketi, sanatçı ve yapımcı arasında bölüşülüyor.

öyle bir geçer zaman ki

Her ne kadar Zeki Demirkubuz açıklamalarında filmlerinde müzik kullanmamayı tercih ettiğini, müziğin filmin eksiklerini kapatmak için bir enstrüman olarak gördüğünü belirtse de müziğin dramatik etkiyi artırmak için önemli bir faktör olduğu su götürmez bir gerçek.

Diziler Uzadı, Uzadıkça Kliplendi

Dizilere müzik yapan müzisyenlerin de bir yönetmen gibi ince işçilikle hazırladığı besteler kimi zaman izlenme oranları düşen bir diziyi yeniden gündeme oturtabiliyor veya popülerliğini çoktan kaybetmiş bir şarkı diziler sayesinde yeniden dillere düşebiliyor. Ancak yalnızca müziklerin dizileri ayakta tuttuğunu söylemek de fazla iddialı olur, zira 90 dakika müzik çalınamayacağı gibi uzun diziler içinde 90 dakika da bakışarak geçirilemiyor. Bu nedenle her dizi biraz klip tadında bölümlerle her hafta arşivlerde yerini alıyor.

Dizilerin Gizli Kahramanları Kimler?

Dizilerde müziklere imza atan pek çok müzisyenle yapılan söyleşiyi incelediğimde de ilginç vurgular dikkatimi çekti. Cengiz Onural’ın açıklamalarında müzik sektörünün girdiği kriz sebebiyle işsiz kalan pek çok müzisyenin diziler sayesinde ayakta kalabildiği vurgusu özellikle dikkat çekiciydi. Birçok değerli müzisyenin dizi sektörüne adım atması sektörde de çıtayı epeyce yükseltmiş Onural’a göre…

Çıtanın yükseldiği gerçeğini vurgularken sektörde adından sıkça söz ettiren müzisyenleri de anmak istiyorum. (Özenle hazırlanmış detaylı bir dosyada demeç almak istediğim isimler olan bu kişilerin adlarını paylaşırken yaptıkları dizi müziklerine göz gezdirmenizi tavsiye ediyorum.) Dizi müziklerine imza atan isimlerin arşivlendiği herhangi bir çalışma bulamadığım notunu da düşerken aklıma gelen ilk isimler şöyle: Toygar Işıklı, Cenk Erdoğan, Cengiz Onural, Bora Ebeoğlu, Alp Yenier, Tolga Çebi, Fırat Yükselir, Kıraç, Aytekin Ataş, Nail Yurtsever, Ali Otyam.

 

Gizem Merve Kaboğlu

gizemkaboglu@gmail.com

twitter.com/gizemkaboglu